Vali Aziz Yıldırım, TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop himayelerinde düzenlenen TBMM'nin 100. Yılında Milli Egemenlik ve Demokrasi Sempozyumu’na katıldı.

Sempozyum, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı  Doç. Dr. Sezai Öztaş’ın konuşmasıyla başladı.

Ardından Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü  Prof. Dr. Münin Şahin bir konuşma yaptı.

Sonrasında konuşan Vali Yıldırım, “Yurdumuzun dört bir tarafının, emperyalist güçler tarafından işgal edildiği, ordularımızın dağıtıldığı, “garbın afakının çelik zırhlı duvarla sarıldığı”, Türk milletinin ufak bir kara parçasına sıkıştırılarak yok edilmek ve hatta sömürülmek istendiği bir dönemde; Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, bundan 100 sene önce 23 Nisan 1920 tarihinde Millet Meclisimiz açılarak İstiklal Harbi tek elden yürütülmüş ve işgal altındaki topraklarımız yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur.

İstiklal mücadelemizin sürdürüldüğü en zorlu, en buhranlı günlerde doğan Türkiye Büyük Millet Meclisi; milli birliğimizin, milli mutabakatımızın, milli egemenliğimizin en somut tecelligâhı olmuştur.

TBMM, Gazi Meclistir.

Milletimiz, İstiklal Harbi Döneminde iradesini göstererek, ortak duygu, ortak düşünce ve kader birliği yaparak zilleti ve esareti kabul etmemiş ve bağımsız, demokratik Türkiye’nin ve hatta daha sonra ilan edilecek Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde atılmıştır. 

Büyük Millet Meclisi ile Türk Milleti, varlığını ve kaderi üzerindeki hâkimiyetini resmen ilân etmiştir. 20 Ocak 1921 tarihinde hazırlanan ilk Anayasamızda da, ’’hâkimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğu ilkesi’’ esas kabul edilmiş, Milletin kendi kaderini kendisinin tayin etmesi en tabi hakkı olarak tescil edilmiş, kanun yapmak yetkisi, milletimizi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde toplanmıştır. 1921 Anayasası ile, Amasya Genelgesi’nden itibaren gelen ve yerleşen Milli Egemenlik Düşüncesi, resmî bir nitelik kazanmış ve bu Anayasa metni ile artık hukuki bir hüviyete bürünmüştür.

Anayasamıza göre toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre, hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olmadığı gibi, toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir. Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasi, bu temeller üzerine kuruludur.

TBMM, Türk Milletinin varlığının, bağımsızlığının, haklılığının ve meşruiyetinin sembolüdür.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temel dayanağı, yapı gücü Milli Egemenliktir. ’’Milli egemenliğin sahibi Millettir.’’ Milli egemenlik aynı zamanda milletin bölünmez ve dahi devredilemez iradesidir.

TBMM iki defa Gazi Meclistir. İlki Kurtuluş Savaşı Gaziliği, ikincisi 15 Temmuz 2016.

15 Temmuz 2016 da Türk Milletinin iradesi yine hedef alınmıştır.

Aziz milletimizin vergileriyle maişetini temin eden hainler tarafından, yine aziz milletimizin vergileriyle alınan uçak, silah ve mühimmatla TBMM bombalanmış, ağır araç ve silahlarla doğrudan vatandaşlarımızın üzerine ateş açılmıştır. (251 şehit-2000den fazla gazi)

15 Temmuz’da doğrudan Türk Milleti hedef alınmıştır.

15 Temmuz’da aziz milletin bizatihi kendisi, egemenliği, iradesi kırılmak istenmiştir.

100 sene önce başaramadıkları “şark meselesini” 15 Temmuz’da en ucuz maliyetle ve ebediyen halletmek istemişlerdir.

Bizler, millet iradesini gasp etmeye çalışanlara hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz, milletin iradesini korumaya, yaşatamaya devam edeceğiz.

Bu sempozyumda başta himayeleriyle bizlere güç veren TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop’a şükranlarımı arz ediyor, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin’in ve akademisyenlerimizin bu vefalı davranışlarını tebrik ve takdir ediyorum.

Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Egemenliğin kayıtsız ve şartsız olarak millete devredildiği ve millet iradesinin topyekûn temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 23 Nisan 1920’den 23 Nisan 2020 arasında geçen 100 yılını kutluyor, daha nice 100 yıllara dünyanın en modern ve gelişmiş devletleri arasında yer alarak hatta onlara örnek olarak erişmesini niyaz ediyorum.

Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacaktır.

Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” dedi.

Vali Yıldırım’ın konuşmasının ardından TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop’un mesajı okundu.

Meclis Başkanı Şentop mesajında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100. yılı vesilesiyle Milli Egemenlik yılı ilan ettiğimiz ve son günleri içerisinde bulunduğumuz 2020 yılında millet egemenliğinin ve demokrasinin önemini vurgulayan pek çok çalışmaya imza attık. Üniversitemizin düzenlediği "Mill Egemenlik ve Demokrasi” konulu sempozyum vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, egemenliğin kaynağı milli iradedir. Milli irade de milletin bizatihi kendisidir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz darbe girişimi milletin iradesini kabul etmeyen, kabul etmek istemeyen zihniyetin ülkemize ve milletimize yaşattığı kabul edilmesi güç acı tecrübelerdir. Ancak artık milletimiz, 15 Temmuz'da gösterdiği cesaret ile büyük bir özgüven kazanmış ve bu tarihten itibaren milli iradeyi yok sayan, millete dayanmayan hiçbir fikrin, siyasi teşkilatın oluşma, başarıya ulaşma imkân ve ihtimalinin kalmağını göstermiştir.

İnanıyorum ki bugün devam edecek olan konuşmalar, yeni ufuklar açacak, demokrasinin ve milli egemenliğin kökleşmesinde de önemli bir rol oynayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100. Yılında Milli Egemenlik ve Demokrasi" konulu sempozyumun ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi özelinde ilim ve irfan yuvaları olan tüm üniversitelerimizin idarecilerini, hocalarını, personelini ve elbette sevgili gençlerimizi muhabbetle selamlıyorum.”

 Sonrasında sempozyumun açılış oturumu başladı ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin videokonferans yoluyla bir konuşma yaptı.

Ardından Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Celalettin Vatandaş bir konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından sempozyum düzenleme kurulunda bulunan akademisyenlere hediyeleri, Vali Yıldırım ve protokol üyeleri tarafından taktim edildi.

Sempezyuma Vali Yıldırım'ın yanı sıra Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Başsavcı Soner Gül, Vali Yardımcısı Murat Eren, Süleymanpaşa Kaymakamı Harun Kaya, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel,Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ve akademisyenler katıldı.